HAKKINDA
PROJELERİ
GALERİ
SİTE

Röportajlar / Haberler



< HAKKINDA < TÜM RÖPORTAJLAR




MİLLİYET GAZETESİ

İbrahim Şahin
13 Eylül 2009

Yılmaz Güney filmlerini çalıştım

Star TV’nin yeni dizisi “Kül ve Ateş”te intikam peşindeki Ömer’i oynayan Serhat Tutumluer, “Kamera karşısında bu tarz bir karakter canlandırmamıştım. O yüzden bu role yakın bulduğum Yılmaz Güney filmlerini bir kez daha çalıştım” diyor.

Usta yapımcı Tomris Giritlioğlu’nun Star TV’de bugün ilk bölümüyle ekrana gelecek “Kül ve Ateş” dizisinde küllenen bir aşkın yeniden doğuşu ekrana gelecek. Antakya’da çekilen dizinin başrolünü Başak Köklükaya, Serhat Tutumluer ve Erkan Bektaş paylaşıyor. Dizide ayrıca genç oyunculara Şerif Sezer, Serap Aksoy gibi usta oyuncular da güçlü oyunculuklarıyla destek veriyor.

Rüya İşçileri’nin kaleme aldığı dizide, köklü ve varlıklı İsfendiyar ailesinin kızı Duygu ile yeni taşındıkları konağın bakıcısı ailenin oğlu Ömer arasında yaşanan büyük aşkın dramatik öyküsü anlatılıyor. Dizide köşkün bakıcısının oğlu Ömer’i canlandıran Serhat Tutumluer sorularımızı yanıtladı.

“Kül ve Ateş”te sizi ne cezbetti? 
Güçlü ve etkileyici bir hikâyesi var “Kül ve Ateş”in. Benim için önemli olan ilk başta hikâyedir zaten. Seyirciye ne anlatıyoruz? Çocukluk yıllarında başlayan ve “vuslat”a eremeyen bir aşk hikâyesi. Projenin tasarımcısının Tomris Giritlioğlu olması da benim için önemliydi. Çünkü Tomris Hanım televizyonda nitelikli işleri hayata geçiren biri olmuştur her zaman.

Ömer nasıl biri?
Ömer, hepimiz gibi, her insan gibi hayata umutla bakan bir genç iken ihanete uğrar ve hayat çizgisi değişir... Ömer, eli silahlı bir adama dönüşür... Hayatın başka bir tarafına geçer, “güçlü” bir adamdır artık... Ama aşkını ve annesini hiç unutmaz. Yani vicdanını ve insanlığını hiçbir zaman kaybetmez... Acıları vardır, öfkesi büyüktür ama aşkı da büyüktür.

Rolünüz için hazırlık yaptınız mı, karakteri yorumlarken hangi detayların üzerinde durdunuz?
Bu setten önce “Kıskanmak” filmi için yaklaşık 85 kiloya çıkmıştım ve bu rol için 8-9 kilo vermek için epey çalıştım...
Fiziksel çalışmanın dışında, şu ana kadar kamera karşısında bu tarz bir karakter oynamamıştım. O yüzden aklıma ilk gelen şeyi yaptım ve bu role yakın bulduğum Yılmaz Güney filmlerini bir kez daha çalıştım. Ama şunu da eklemeliyim; bu rolün görüntüsünü değerli makyözümüz Nurşat Toprakidiz yorumladı ki bence oldukça başarılı.. 

İstanbul dışında dizi çekmek nasıl bir durum?
İnsanın evinden, ailesinden dostlarından ayrılması pek tercih edilesi bir şey değil. Ama  işi gönülden isterseniz eğer, bunları dert etmemeyi başarıyorsunuz. Kısa bir süre sonra da o şehir ve insanlar size evde olduğunuz duygusunu vermeye başlıyor..

 Tiyatro çalışmalarınız bu sezon da devam edecek mi?
Mehmet Ergen’in kurduğu Talimhane Tiyatrosu’nda geçen sezon bitimine doğru bir çok başka sahnede oynamayı başardığımız “Yastık Adam” adlı oyunumuzu sahnelemeyi planlıyoruz.  Talimhane Tiyatrosu’nun sahnesini açabilirsek 2010 Avrupa Başkenti seçilen İstanbul’a ve onun seyircisine yepyeni ve büyük bir sahneyi de armağan etmiş olacağız...

Yakında yeni bir sinema filmi projeniz var mı?
Evet var. 6 Kasım’da gösterime girecek olan “Kıskanmak” filmi. Zeki Demirkubuz’un yazdığı ve yönettiği bir film.. Benim için çok önemli bir projeydi... Geçen yıl çekmiştik... Henüz ben de seyretmedim. Seyirciyle birlikte görebileceğim sanırım.. Merakla bekliyorum.

Bu arada bu dizinin takviminden dolayı yer alamadığım bir proje oldu... Birkaç sinema filmi var, ama daha proje aşamasında... Kısaca “sinema” var ve hep olsun...

Siz dizi oyunculuğuna nasıl bakıyorsunuz? Sadece para kazanmak için yaptığını söyleyen çok sayıda oyuncu var, sizin için dizi oyunculuğu ne ifade ediyor?
“Oyunculuk”tur aslolan... Tabi ki tiyatro ve sinemanın yeri ayrı... Televizyonda, sinemada ve tiyatroda matematik farklı farklı çalışıyor.  Ben inanmadığım ve bana doğru gelmeyen işlerde olmamayı tercih ediyorum...Televizyonun da kitlelere ulaşmak anlamında çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Dizinin kadrosu da oldukça güçlü oyunculardan oluşuyor, aralarında daha önce birlikte çalıştığınız oyuncular var mı?
Evet, güçlü bir oyuncu kadromuz var. Başak Köklükaya ile dönem arkadaşıyız ve nihayet bu projede denk geldik ama birlikte çalıştığım ve gurur duyduğum bir genç yetenek var ekipte; “Erkekler Ağlamaz” dizisinde baba-oğulu oynamıştık, Hakan Büyüktopçu şimdi küçüklüğümü oynuyor.

Başak Köklükaya nasıl bir partner? 
Şüphesiz çok önemli rol arkadaşlıkları özellikle dizilerde. Ben yine çok  şanslıyım, ama bu başarının altında Ilgaz Giritlioğlu vardır.

KAYNAK